BENYaşamın pek çok alanında kontrolüm dışındaki güçler tarafından Z kuşağıyla karşı karşıya geldiğimi hissediyorum. Bize sürekli onların şımartılmış ve çaresiz oldukları, sosyal medya bağımlısı oldukları ve gerçek dünyada baş edemedikleri hatırlatılıyor. Hepsi de yaşlı nesillerin açgözlü ve pişmanlık duymayan olduklarının ve onları emeklilik kriziyle ve hızla ısınan bir gezegenle karşı karşıya bırakacaklarının fazlasıyla farkındalar. Capulets ve Montagues, TikTok, Twitter’a karşı, Avocado Smashers, Latte Swillers’a karşı; ortak bir zemin yok. Görünüşe göre yerel spor salonum hariç.
Burada koşu bantları ve kürek makineleri arasında çocuklar bizi utandırıyor. Bir kere erken kalkıyorlar. Ben, tam zamanlı bir işi olan yetişkin bir adam olarak, çömelme rafları zaten insanlarla doluyken genellikle sabah 7:30 civarında kendimi sürükleyerek içeri giriyorum. Sabah 8’de öğrenciler derslere gitmek üzere sabah 9’da ayrılırken, okul boşalmaya başlıyor; tarih ve siyaset okurken bunu insanlık onurunun ihlali olarak görürdüm.
Ancak hepsi bu kadar değil: Spor salonundayken bu gençler çalışkan, duyarlı ve gayretli oluyorlar, düşünceli egzersizler tamamlıyorlar; benim günümde herkesin yaptığı benching ve curling egzersizlerinden çok farklılar. Geçenlerde, yirmili yaşlarında biri benden genç halimi utandıracak bir biçim ve görgü anlayışıyla dambıllara basmasını izlememi istedi.
Bunun neden olduğunu bilmiyorum ama şüphelerim var. Z kuşağı borçlarla dolu bir kuşak. Üniversite için para ödüyorlar, tasarruf konusunda endişeleniyorlar ve geçmiş nesillerin günahlarını telafi etmek için fosil yakıtlara olan bağımlılığımıza son vermenin bir yolunu bulmaları gerekiyor. İşgücü piyasasında istikrar yok ve yapay zekadan risk sermayesine kadar her şey işleri daha da kötüleştiriyor.
Bu koşullar altında, akşamdan kalmalık yerine koşuşturmayı tercih etmeleri, duble votkanın dopamin salgısını iyi bir hava bisikleti sprintinin endorfin salgılaması ile değiştirmeleri şaşırtıcı değil. Ellerindeki araçları akıllıca kullanırlar, öncelikleri doğru belirlerler, sıkı çalışmaya katlanırlar ve işleri hallederler. Bunu yapmak zorunda olmaları bile adil değil, ancak onların şikayet etmeden kadeh squat yaptığını görmek, geleceğin onların (deadlift-nasırlı) ellerinde olduğunu görünce kendimi çok daha iyi hissetmemi sağlıyor.